Adı ve Soyadı: Abdullah Özdemir
Doğum Yeri ve Tarihi: BatmanŞehadet Yeri ve Tarihi: Diyarbakır – 05 Mart 1993
Şehadet Şekli: Menzil Grubu tarafından silahlı saldırı sonucu
Hayatı ve Şahsi Özellikleri:
Şehid Abdullah, Batman doğumludur. İlk, orta ve lise tahsilini memleketinde yapmıştır. Dicle Üniversitesi Fizik Bölümü’nü kazanarak üniversite hayatına atılır. Ailesi ve çevresi, kimlik ismi Abdullah olduğu halde onu çocukluğundan itibaren Fesih adıyla çağırmış ve şehit, daha çok bu ismiyle tanınıp bilinmiştir. Öğrencilik hayatı boyunca gayet çalışkan bir öğrenciydi. Yumuşak huylu, zeki, titiz ve düzenli bir yapıya sahipti. Güzel ahlakı, güler yüzlülüğü ve cana yakın tavırlarıyla gönüllerde taht kurmuştu.
Üniversite döneminde, sadece okuldaki İslami faaliyetleriyle yetinmemiş, cami faaliyetlerine de düzenli olarak katılmıştır. Şehit olmadan kısa bir süre önce arkadaşlarına söylediği; ‘Camiye gelmezsem biliniz ki ya şehit olmuşum, ya da yakalanmışım’ sözü camiye bağlılığının en büyük işaretlerindendir. Camide çocuklarla ilgilenme konusundaki uzmanlığı sebebiyle arkadaşları, cami cemaati ve cami öğrencileri tarafından kendisine büyük bir muhabbet beslenmiştir. Öyle ki camideki yaşlılar bile sorunlarını ve dertlerini kendisine anlatır, çözüm için kendisine danışırlardı. Cami öğrencilerinin sevgisine gelince; Abdullah camiye girer girmez çocuklar etrafında cıvıl cıvıl kümelenmeye başlarlardı. Çocuk eğitimindeki kabiliyeti, bu güzel tabloyu oluşturmuştur. Bu özelliğiyle çocukların devamlı ve düzenli olarak camiye gelmelerini sağlamıştır. Şehid, bununla da yetinmez, çocukların ailelerini ziyaret ederek nasihatlerde bulunurdu. Şehid olduğu zaman hem cami çocukları hem de bu çocukların aileleri Abdullah’ın ardından hüngür hüngür ağlamışlardır.
Şehid Abdullah, çok itaatkâr biriydi. Kalmış olduğu yurttan Ofis semtindeki camiye giderdi. Hem de hiç gevşeklik ve düzensizlik göstermeksizin. Şehid, takva ve zühdü ile de tanınmaktaydı. Pazartesi–Perşembe günleri oruç tutar, namazlarını cemaatle kılmaya özen gösterirdi. Oruçlu olduğu günlerde çoğu zaman birkaç zeytin ve bir parça ekmek alarak Ofis semtindeki camiye gider, akşam ezanını okuduktan sonra zeytin ve ekmeğini çıkarıp iftar ederdi. Abdullah, genellikle tek tip elbise giyerdi. Maddi durumu iyi olmasına rağmen lüks giysilerden kaçınırdı. Aynı zamanda çok cömert ve yardımseverdi.
Mücadelenin kızıştığı dönemlerdi. Bir gün Abdullah, arkadaşı Abdulcelil ile birlikte Dicle Üniversitesi’nden çıktıktan sonra iftar yemeği için davet edildikleri bir arkadaşlarının evine doğru giderler. Menzil Grubu mensupları onları görür ve takip ederler. Fırsatını buldukları bir anda, bu iki Müslümanın üzerine kurşun yağdırırlar. Saldırıdan sonra, Abdullah olay yerinde, arkadaşı Abdulcelil de kısa bir müddet sonra ruhlarını rablerine teslim ederek şehid olurlar. Bir yıl boyunca Üniversite yurdunda aynı odada birlikte kalan Abdullah ve Abdulcelil, ahiret yolculuğuna da birlikte çıkarlar. Bu iki nazenin fidanın tanıdık bir çevrenin kurşunlarıyla devrilmesi dava arkadaşlarını büyük bir hüzne boğmuştur.
Allah (cc) şehadetlerini kabul etsin, makamları yüce olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder